24 Temmuz 2008 Perşembe

20 Temmuz 2008 Pazar

Eee o kadar kısa sürede o kadar uzun bisikete binince biraz tembellik yaptık… Çadır yeri uygun olunca çok erken kalkmak için pek neden olmuyor…Sabah bir parkta kahvaltı yaparken yine yaşlı bir İtalyan dede ile iletişim kurmaya çalıştık… ama sanırım beceremedik. Daha önce bahsettiğimiz gibi Avrupa'da aynı yöne giden yol sayısı ve seçenekleri çok fazla ve biz genel olarak daha az taşıt olan yollada binmeyi tercih ediyoruz Tabi bunun da dezavantajları oluyor. Daha dik yokuşlar, daha dolambaçlı bozuk yollar, ama bir kere o dik yokuşları çıkabildiniz mi manzara olsun, yolun keyfi olsun size bütün ağrılarınızı unutturuyor. Yine böyle bir yolda zar zor çıkıp arkasından keyifle, hızlıca güzel kokular arasında  inişler yaparken Murat'ın tekeri patlıyor ve 10 dakika mola…
Teker tamir edilirken herhangi bir maddenin saplanması sonucu değil hızla giden Murat'ın hızla dururken jantın ısınması ve ısınan jantın iç lastiğinin daha önce tamir olan yerini eritmesi sonucu olduğunu fark ettik. Ve iniş bitti yağmur çiselemeye başladı. Biz Aosta vadisinde ve vadiyi koruyan biribinden güzel gözetleme kulesi ve kalelerin arasında sürüşümüze devam ettik. Yağmurun artmasıyla oldukça güzel bir yere tekrar çadırımızı kurduk. Ve aksam yemeği ve mutluluk ve uyku... Zzzzz...

2 yorum:

Hülya Konar dedi ki...

fotoğrafların üzerine tıklayınca gerçek boyutta bakıldığında manzaralar süper...alpler ve kahvaltı ...

Aslı dedi ki...

oyle cok hizli gitmeyin ama yollarda...