Sabah çadır kurduğumuz sahilde bir bakıyoruz etrafımız bizim gibi çadır kuranlar tarafından doldurulmuş. Bu arada ‘’acaba gelgitten dolayı deniz yükselecek mi yoksa çekilecek mi?’’ sorumuza denizin çekilmiş olmasıyla cevap buluyoruz.
Sahil şeridinden bisiklet yollarını kullanarak keyifli keyifli epeyce bir yol aldık ve hem market alışverişimiz yapmak için hem de kahvaltı vakti geldiğinden mola verdik. Molamız sırasıda 84 yaşındaki İtalyan dedeyle yarım İngilizce yarım İtalyanca yarım da vucüt diliyle anlaşıp hoş vakit geçirdik. Bizi yemeğe davet ettiğini düşünsek de kahvaltımızı yeni yaptığımız ve bulutlu olan hava bisiklete binmek için uygun olduğundan nazikçe teklifini reddedtik. Pedal bastıkça araba plakalarının değiştiğini farkettik daha sonra gps'imizden kontrol edince bir de baktık ki SAN MARINO sınırlarındayız artık..Sınırların olmadığı dünya hayali bir kez daha canlanıyor kafamızda…Fakat gün içinde beklemediğimiz bir olay gerceklesiyor ve Murat’ın ön lastiği patlıyor. Bisikletin lastiğini tamir ettikten sadece 10 dakika sonra yeniden yolardayız ..Ama ikinci tamir ve ardından değiştirdiğimiz yama setiyle üçüncü tamir çabamız sonuç veriyor ve günü 112 km yol yaptıktan sonra büyük bir hipermarketin kocaman bahcesinde çadırımıza bulduğumuz kuytu bir köşede sonlandırıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder