19 Ağustos 2008 Salı

5 Ağustos 2008 Salı

Bir önceki gece çadırdan kafayı dışarı uzattığımızda binlerce yıldız görüyoruz ve seviniyoruz bir sonraki gün en azından bulutsuz olacak diye..Ama sabah uyandığımızdaki  tabloyla yeniden şaşırıyoruz, hem sis hem de çiseleyen yağmur:) Bir anda gün içinde hedeflediğimiz 120km'yi yapamayacağımızı düşünmeye başlıyoruz..Ancak bir anda  Almanya ‘ya geçiveriyoruz Belçika'dan.. Ve bir anda her yer dümdüz oluyor..Haliyle yokuş yukarı eşek hızındaki bisikletlerimiz bir anda arap atı kesiliyor..Almanya'daki ilk market alışverişimizi yapıyoruz ve geri dönüşüm konusunda yeni bir şey daha görüyoruz..Her türlü plastik ve cam şişenin depozitosu var ve marketin bir kısmında kocaman bankolarda otomatik makinelerin icine getirdiğiniz şişeleri veriyorsunuz ve depozito bedelini almanız için bir fiş veriyor..Bu arada şimdiye kadar hiç bahsetmedik galiba, marketlerde bütün plastik poşetler paralı, haliyle kimse plastik poşet talebinde bulunmuyor, yerine evlerinden getirdikleri poşetleri kullanıyorlar ya da bizim gibi sadece elleriyle taşıyabilecekleri  kadar alısveriş yapıyorlar..:)
Aachen'da yaptığımız alışveriş sonrasında Bocholt'daki arkadaşlarımıza haber veriyoruz 2-3 güne kadar yanınızdayız diye..Daha onumuzde zira 200 km'ye yakın yol var diye…Ama gün sonunda 123 km yapıyoruz ve Bocholt'a sadece 80 km kalıyor..
Artık Almanya'da kamp yapacak yer bulurken zorlanmaya başlıyoruz..Ama akşam yemeğini yediğimiz yerin çok da popüler olmamasından ve havanın kararmasından faydalanıp çadırımızı kuruveriyoruz..

1 yorum:

Aslı dedi ki...

korsan çadırcılar :)