1 Ağustos 2008 Cuma

24 Temmuz 2008 Perşembe

Uyanır uyanmaz bir gün önce ulaşamadığımız Annecy’ye ulaşmak için yeniden pedallara asılıyoruz. Yolda karşılaştığımız 70'lik dedelerin bisikletleri üzerinde formalarıyla uzaktan 15'lik gençlere benzemesi bizi gülümsetiyor. Annecy’ye harika bir göl manzarası ile ulaşıyoruz ve fakat bu güzellik şehrin karmaşasından kurtulamamızla bir kabusa dönüşüyor. Kabusun karabasana döndüğü nokta ise bir otobana hem de ters yönden girdiğimiz an oluyor. Yolda çalışanların şaşkın ve bizim tedirdin bakışlarımız ara ara kesişiyor ve sonunda yeniden bir yolunu bulup karabasanımızdan kurtuluyoruz. Öğlen molamız ufacık bir göl kenarında. Çoktan kokuşmaya başlamış olan çamaşırlarımızı yıkadıktan sonra çamasırlarımızla birlikte bizde güneşe seriliveriyoruz. Bir sonraki hedefimiz olan Bellegarde’ye 15 km kala yanlış bir karar daha veriyoruz ve yolumuzu 40km uzatıyoruz. Son 2 günde sık sık yaptığımız bu hataya çoktan alışmış durumdayız. Kamp kurup yorgunluk atıyoruz. Son iki günde toplam 150 km yol yapmamıza rağmen haritada halen fazla ilerleyemediğimizi görmek biraz sıkıcı ama olsun, sabırlı olmayı çoktan öğrendik bile :)

Hiç yorum yok: